Birçok faydalı ve verimli teknoloji gözümüze görünmeyecek bir şekilde günlük yaşantımızın dokusu içine kendilerini saklıyor.
On üç yıl önce SCIENTIFIC AMERICAN dergisinde bir makalede XEROX PARC dan meslektaşım olan Mark Weiser iddialı bir şekilde “Gözle görünmeyen bilgisayarlardan” bahsetmişti. Bunlar günlük yaşantımızda kullandığımız her nesne içine yerleştirilmiş, kablosuz iletişim kuran, isteklerimize aktif bir işlem yapmadan cevap verebilen bilgisayarlardır. Sabit veya hareketli olabilen bu cihazlar oluşturdukları ağ sayesinde bizler için her şeyi otomatik olarak ve görünmeden yapabilirler, biz sadece etkilerini hissedebiliriz. Weiser bu tip teknolojileri sessiz teknoloji olarak adlandırıyor.ve bu cihazlar sayesinde, sadece kendi işlerimize odaklanabiliyoruz.
Bu teknoloji ile donatılmış olan bir evde,algılayıcılar yatak odasına banyo kapısı çerçevesine, merdivene ve buzdolabına yerleştirilebilir, bu sayede eve gelen bir paketin, elbiseleriniz üzerine yerleştirilmiş olan mikro elektronik etiket algılanır ve üzerindeki bilgiye göre hareket eden evdeki merkezi bilgisayara aktarılır.
Bilgisayar yatağınızdan çıktığınızı algılayarak mutfaktaki kahve makinanızı çalıştıracak, banyoya girdiğinizde duş aktif hale gelecek ve su istediğiniz sıcaklığa ayarlanacaktır. Merdivenlerden aşağı indiğinizde daha önceden tostunuzu içine koyduğunuz makinanız kahvaltınızı sıcak olarak size sunacaktır. Buzdolabınızı açtığınızda ise dolap size süt kalmadığını, ayrıca salata sosunun son kullanma tarihinin geçtiğini, atılması gerektiğini hatırlatacaktır.
Bu gün RFID- Radyo frekansı tanımlama sistemine dayanan teknolojiler Weiser’in hayallerini gerçeğe dönüştürmek üzere. Bu sistemler içinde kimlik bilgileri ve gerekirse daha başka bilgiler içeren mikro elektronik etiketler ile otomatik olarak okuma yapan ve şifre çözebilen algılayıcılardan ibarettir.
RFID donanımlı evler, konferans salonları, ofisler ve araçlar henüz daha epey uzakta, fakat RFID teknolojisi sınırlı olarak kullanılmaktadır. Bir pirinç tanesi kadar küçük olan mikro etiketler şimdi kimlik kartlarında bilekliklerde araba camlarına yapıştırılan otomatik gişe tanımlama etiketlerinde, taşıt tanıma sistemlerinde ve canlı hayvanların kulaklarına takılan etiketlerde bulunmakta ve yeni yeni hırsızlığa karşı araba kontak sistemlerine, oyuncaklara ( Hasbro Yıldız Savaşları karakterleri) ve ürünlerde yer almaya başlamıştır. Bunlar aynı zamanda oto yarışlarında zaman tutarlar. Geçen yıl Meksika’da bir şirket çocukların derileri altına böyle bir mikro etiket yerleştirerek çocuk kaçırılması olayına karşı önlem alma servisine başlamıştır.
Yakın dönemde, RFID mikro etiketleri uçak bagaj etiketlerinde ( British Aırways bu konuda yoğun denemeler yapmakta) ve kağıt paralar içine de yerleştirilerek kalpazanlığın önüne geçilecek ve hükümetlerin banknot akışını daha net takip etmesi sağlanacaktır. ( Japon Hitachi bu konuda çalışmalarını tamamlamak üzere olduğunu belirtti) Bunlardan başka perakende, güvenlik, nakliye, üretim, ve ulaşım sektörü RFID teknolojisini test etmeye veya kullanmaya başlama aşamasında.
Ancak RFID teknolojisinin de olumsuz yönleri yok değil: Geliştirilmesi önemli sosyal sorunları da beraberinde getiriyor yaygınlaştıkça özel yaşantımızda, etik ve hukuki konularda sorunlar doğacaktır. Tartışmalar hali hazırda başladı: 2003 yılı ortasında iki büyük perakendeci, ABD de Wal-Mart ve uluslararası hazır giyim üreticisi Benetton toplumdan gelen tepkiler üzerine (etiketlerden toplu tüketici davranışlarını izlendiği için) mağaza içinde yapılan geniş kapsamlı envanter sayımı ile ilgili RFID testlerini iptal etti.
İşin Aslı
RFID Teknolojisi, güç verilmemiş başka bir deyişle pasif olan, pil ve bakım gerektirmeyen, bir elektronik devreye (mikro etikete) dışardan bir okuyucu tarafından fasılalarla enerji gönderilerek aktif hale getirmektir. Aktif hale geçen mikro etiket okuyucu ile bilgi alışverişinde bulunur. Mikro etiketler bir silikon yongaya bağlı anten içeren,cam veya plastik içine gömülü çok küçük elektronik devrelerdir.
Mikro etiketler birçok faktöre bağlı olarak, özellikle fonksiyonuna bağlı olarak frekanslarına göre değişik şekilde çalışırlar. İlk başlangıçta RFID mikro etiketler 13,56 megahertz de veya daha aşağısında çalışırdı. Halen yoğun olarak kullanılan bu etiketler okuyucudan bir metreden daha az mesafede olmalı ve zayıf algılama gösterirler ( Birden fazla mikro etiket karşısında okuyucu hızla algılama yapamaz)
Daha gelişmiş yüksek frekanslı mikro etiketler şimdi bir okuyucunun birden fazla etiketi hızla okumasına olanak sağlamakta ve hatta yanlışlıkla bir markette, dolu olan raflarda bireysel olarak ürünleri algılayabilmektedirler. ( Bu teknolojinin temel amaçlarından bir tanesi karmaşık olarak doldurulmuş bir market arabasındaki ürünlerin fiyatlarının ürünler arabadan çıkartılmadan hızlı bir şekilde taranarak saptayabilmektir. Mükemmel bir hale geliştirildiklerinde hesap ödeme işlemleri kolaylaşacak ve kasa önünde işler hızlanacaktır.)
Yüksek frekanslı mikro etiketler daha uzaktan okunabilmelerine rağmen menzilleri ancak birkaç metre olacaktır.(Mikro etiketler bir okuyucunun anteninden gönderilen zayıf bir sinyalle aktif hale gelirler) Geliştirilmiş mikro etiketler ilk modellerinden daha fazla bilgi taşıyabilirler bu da üreticilerin sadece basit bir kimlik bilgisinden başka bilgilere de ulaşmasını sağlar. Bugün bazı araçlarda lastiklere yerleştirilmiş mikro etiketler, araç hareket halindeyken hava basınçlarını okuyarak değerlendirebilmekte. Michelin, Philips Semiconductor ve BMW seri üretim amaçlı prototipler geliştirmişlerdir.
Günümüzde RFID
RFID mikro etiketli cihazlar artık girilmesi özel müsaade gerektiren yerlere girmek için kullanılan veya kapı açmak için kullanılan manyetik bantlı kartların yerine geçmektedir. En çok karşılaşılan RFID kullanımı otomatik geçiş sistemleridir. Okuyucu mikro etiket kimliğini okur ve hesapta önceden ödenmiş meblağdan ücreti çıkararak işlemi tamamlar.
RFID sistemi bundan başka ilk olarak paket servislerinde Universal Parcel Code (UPC) optik olarak çok kısa mesafelerden okunabilen kasa ödemelerinde, sayım işlemlerinde kullanılan bar kodların yerini almıştır. RFID mikroetiketleri bar kodlardan farklı olarak ürünün ambalajı içine gömülebilmekte böylece sahtekarlığa önlem gibi daha stratejik amaçlar için de kullanılabilmektedir. Bunlara ilave olarak bazı RFID mikroetiketleri daha sonra tekrar kullanmak üzere okuyucuların hafızalarına yeni bilgiler de girmesine olanak tanımaktadır. Örneğin mikroetiket ile okuyucu arasındaki her bilgi alışverişinde zaman, tarih ve etiketi giren kişi kimliği de kaydedilir. Bu olanakla örneğin bir aracın izlenmesi kolay olabilir, nerede üretilmiş, ne zaman satılmış kaçıncı satılışı, önceki sahipleri kimler, servis geçmişi,ve kazaları vs. bilgilerine ulaşılabilir.
Teknolojiyi kullanan İş sektörlerinin büyümesine bağlı olarak, uzmanlara göre özellikle perakende sektöründe 2010 yılına kadar RFID bol miktarda kullanılacak. Diğer bir uzman grubuna göre ise mikro etiketlerin yeterince ucuzlayıp yaygın kullanımı 2015 leri bulacak.
Yakın Gelecekte
RFID teknolojisinin kullanımı, malların fabrikadan mağazalara gidişine kadar izlenmesi ile başlayacak, mağazalara bir kere girdiği zaman, son tüketici trendlerini izlemek de mümkün olduğu için toplumun tepkisini çekmektedir. Son zamanlarda Wall-Mart 100 tedarikçisinden gönderdikleri ürün ambalajlarına RFID etiketi koymasını talep etmiş, aynı şekilde Amerikan Savunma Bakanlığı 2005 yılına kadar tedarikçilerine RFID teknolojisine uyum sağlamalarını talep etmiştir.
RFID teknolojisinin perakendecilikte kullanımının kaçınılmazlığı, perakendecilere çok cazip gelmiştir. Wall-Mart’ın Gillette ile partnerliği beraberinde başlattıkları mağaza içi test uygulaması RFID yetenekli, okuyucu monte edilmiş, milyonlarca Gillette ürününün hareketinin takip edildiği, akıllı rafların değerlendirilmesini gündeme getirdi. (Prensipte her RFID etiketine tahsis edilmiş 96 bitlik kod, Dünya’daki her bir kişinin 50 katrilyon etikete sahip olması demektir). Mağaza raflarındaki her bir ürünün tek tek okunması işin en zor kısmı olarak kabul edilmektedir.
RFID Akıllı etiket sistemi sayesinde hem işçilik maliyetleri düşmekte, hem de raflar sürekli dolu kaldığından karlılık artmaktadır.Eğer sistem stok seviyelerini kontrol ediyor ise, artık çalışanların bu işle ilgilenmesinin gereği yoktur. Bilgisayar stok seviyesinin aşağı indiğini saptadığında otomatik olarak birilerini uyararak sipariş miktarını artırır veya doğrudan üretici ile temas ederek sipariş açar. Envanter etiketleri programlanabildiğinden sistemin başka faydaları da var. Bilgiler ürünün nerede üretildiği veya satıldığını içerebilir. Tıpkı hırsızlığa karşı kullanılan zımbalanmış manyetik etiketler gibi RFID envanter etiketleri mağazadan çıkarken saptanarak hırsızlıkların önüne geçilebilir. (hırsızlık olayları yılda 50 milyon dolara mal olmaktadır)
Wal-Mart yetkilileri, depolarında daha az etiket ve daha az hesaplama gerektiren RFID’in perde arkasında kalan becerilerinin geliştirilebilmesi için mağaza içi testlerini durdurduklarını söyledi. Bu belki doğrudur, endüstrinin içinde olanların ifadelerine göre RFID etiketler şahsi mahremiyetin içine çok girmekte ve karar vermede çok önemli rol oynamaktadır. Bu ters reaksiyona pek şaşırmamalıyız, Benetton da müşterilerinin eleştirisi üzerine mağaza içi uygulamalarına son vermiştir. Benetton denemelerinde RFID etiketlerini içinde çeşitli renklerde ve ölçülerde giysiler olan kolilerde denemiş ve evvelden işçinin tek tek her elbise için yaptığı muayene adımını süreçlerinden kaldırmayı istemiştir.
Procter & Gamble, Canon ve International Paper tarafından depolama ve envanter işleri için diğer testler sürdürülmektedir. Geçen baharda Alman zincir marketler grubu olan Metro, RFID envanter sistemini uygulayan, RFID etiketlerini okuyabilen , akıllı raflar içeren, “Geleceğin Mağazası” adlı mağazasını açtı. Bunlara ilaveten etiketlenen market arabaları sayesinde mağaza içi müşteri trafiğini ölçümlemeye başladı ve duruma göre daha fazla gişe açılmasını otomatiğe bağladı. Metro’daki bu pilot çalışma Intel, SAP ve bundan başka içinde Hewlet Packart, Cisco ve Philips in de olduğu 30 firma tarafından yürütülmektedir.
Gelecekte
RFID envanter sistemleri hala Weiser’in vizyonunu tatmin etmemekte, cünkü henüz günlük işleri yapmamızda bizlere yardım edemiyor. Tost makinaları, oyunlar, eğlence sistemleri ve diğer sistemler içinde evimizin içinde dağılmış olan bilgisayarlar ve elektronik yongalar halen bizim daha az değil, daha çok dikkat harcamamızı gerektiriyor. Halen düzinelerce sistemi düzenleyip bilgi aktarımında bulunmamız, bir yanlış olduğunda ise, nerede yanlış yaptığımızı araştırmamız gerekiyor. Bir kol saatini ayarlamak veya televizyonu açmak gibi basit işler bir kullanma kılavuzu gerektirir. Gelecekte çok fazla iş yapmamamız için, basit bir hesap işletim sistemine değil de Intel’den David L.Tennenhouse’un söylediği gibi proaktif bir hesaplama sistemine ihtiyaç duymaktayız.
Kapsamlı bir uygulama için gerekli proaktif programlama için içinde bulunulan ortamın her tarafına RFID okuyucuları yerleştirilmesi gerekir. Geleceği düşünenler iki ana tip proaktif RFID ağı üzerinde düşünüyor. Her ikisi de bir çok RFID etiketi okuyabilen ve bilgileri kendi kendine çalışan bilgisayarlara aktaran birbirleri ile de iletişim kurabilen okuyucular içerir.
Bu okuyuculardan bir tipi sabit olarak belli yerlere yerleştirilir ve kablolarla birbirlerine bağlanır, (bazılarında algılayıcılar olur, bazen de hareketli okuyucular yanlarından geçerken etiketleri okuyabilir). Bu cihazlar etiketlere enerji göndererek okur. Bu tip bir ağ bir köprüye monte edilebilir. Betona bağlantı noktaları içine gömülü olan etiketler köprünün maruz kaldığı gerilimi, konstrüksiyondaki değişim, bir deprem esnasında esneme limitlerinin aşılıp aşılmadığı saptanabilir. Okuyuculara enerji ise bildiğimiz AC kablolarından veya sistem içi ağ kablolarından verilir ve internet bağlantısı da yapılarak bilgilerin gerekli önlemleri ve faaliyetleri planlayacak bilgisayarlara aktarımı sağlanır
İkinci tip sistem ise belli bir amaca hizmet eden telsiz ağ sistemidir. Tüm okuyucular ve etiketler sürekli olarak yerlerinde bulunmaz, bunun yerine RFID okuyucular kullanılmıştır ve nereye ihtiyaç duyulmuş ise oraya yerleştirilmişlerdir etrafını çevreleyen etiketleri okurlar: bazı etiketler sabitlenmiştir, bazılarında algılayıcı bulunabilir, bazılarında bulunmaz; bazıları bir cihaza veya insanlara takılı olup hareketlidir. Okuyuculara bir güç kaynağına yakın ise AC güç ile enerji sağlanır aksi taktirde batarya ile çalışırlar. Bu okuyuculara ağ düğümü de denir ve birbirleriyle kısa menzil telsiz iletişimi kurarlar: Bilgi ağ sistemi boyunca düğümden düğüme ilerleyerek çıkış düğümünden internet bağlantısına ulaşırlar.
Okuyucular koyarak millerce karelik bir alana serpiştirilmiş etiketlerden okuma yapan özel amaçlı sistemler kurabilirsiniz. Böyle bir sistem sayesinde daha sağlıklı hava tahminlerinde bulunabiliriz.
Bürolarda özel amaçlı RFID sistemleri birçok iş başarabilir. Okuyucular odalara yerleştirilmiş etiketler sayesinde oda sıcaklıklarını okuyabilir ve merkezi klima sistemi sayesinde oda sıcaklıkları ayarlanabilir. Diğer bir okuyucu grubu çalışanların diz üstü bilgisayarlarındaki güvenlik etiketlerini kontrol eder, çalışanlarla merkezi sistem arasında bilgi alışverişini organize eder. Her türlü algılayıcı ağı tasarımı Los Angeles’deki California Universitesi “Gömülü algılayıcı ağları bölümünde Deborah Estrin, Berkeley’de David Culler, Washington Üniversitesinde Gaetano Bornello, Intel ve Santa Clara’dan Crossbow, Berkeley’den Dust Inc., San Diego’dan Sensoria’nın da dahil olduğu daha birçok küçük şirket tarafından incelenmektedir.
Duyarlı Çevre
Ne zaman ki RFID ağ sistemi her yere yerleşecek, bizler etiketler ve bilgisayar sistemlerine bilgi aktaran okuyucular ile çevrilmiş olacağız, Weiser’in hayal ettiği gibi bilgisayar günlük işlerimizle fark edemeyeceğimiz bir şekilde iç içe girmiş olacaktır. Bu derece bir entegrasyonla RFID sistemi bizi en basit işlerimizde dahi destekleyecektir. Örneğin, RFID ile takviye edilmiş bilgisayar parçaları birbirleriyle bağımsız olarak “konuşacak” ve bağlantılarını oluşturacaklar. Intel’deki meslektaşım Trevor Pering seyyar bilgisayarların çevresiyle otomatik telsiz iletişim ağı kurabileceği bir sistem geliştirdi. Eğer bir telsiz ağ kurabilme (bluetooth gibi) kabiliyeti, ve RFID etiketi olan bir yazıcı alırsanız, ambalajı açtığınızda bilgisayarınız yazıcının RFID etiketini okuyacak ve bir sürü karmaşık tanımlama işlemine gerek kalmadan yazıcınız bilgisayarınıza bağlanmış olacaktır.
Muhtemel RFID uygulama seçenekleri çok geniş olup hatta Alzheimer hastalarına yardımcı olmaya kadar uzanmaktadır. Intel’den Eric Dishman akıl hastalığı sorunu olanlar için, onların toplumda bağımsızca hareket edebilmesi için bir sistem geliştirmeye çalışmaktadır. Prototip olarak geliştirilen bir sistemde bir fincan çay yapmak için gerekli her nesne etiketlendi, eğer hasta en az iki nesneyi seçerse –şeker kavonozu ve çay poşetini diyelim, sistem nesnelerin birbirleriyle olan konumlarını ve kimliklerini tanımlayarak devreye girerek hastaya yardımcı olacak ve hatta işlem sırasını takip ederek hastanın takıldığı yerde sesle yardımda dahi bulunabilecektir.
Tamamen farklı bir ortamda, PSA Şirketi, Hutchinson-Whampoa, ve P&O Ports – Dünya’nın en büyük üç liman işletmecisi- Muhtemel terör eylemlerine karşı ( nükleer, kimyasal, biyolojik ve silah kaçakçılığı) konteynerlerini RFID etiketleri ile donatmayı planlamaktadır. Şimdilik sadece konteyner yetkisiz bir kişi tarafından açılmış mı? Ancak bu kontrol edilebilmektedir. Bu uygulama daha da genişletilerek konteynerin yolculuğa çıktığı ilk limandan başlayarak uğradığı limanlar, aktarmaları, içine konan malzemeler tespit edilebilecek ve bir sonraki okuyucuya bu bilgiler aktarılabilecektir.
Doğal olarak PDA lar ( el bilgisayarları) da RFID etiketi okuyabilecek şekilde tasarımlanacak ve böylece bizler de çevremizdeki RFID etiketleri sayesinde proaktif olarak yardım alacağız. Tren istasyonundaki etiketli bir işaretten el bilgisayarınız bir bir web adresi alabilecek, gayrimenkul satıcıları satılık ev ilanlarını RFID etiketlerle duyuracak siz arabanızla gezerken el bilgisayarınız bu etiketlerdeki bilgileri okuyarak size ev hakkında detaylı bilgi toplayacak, evin fotoğrafını görebileceksiniz.
Önemli teknik sorunlar nedeniyle tam anlamıyla RFID sisteminden faydalanabilmemiz yılları belki de on yılları alacaktır. RFID etiketleri ve okuyucuları çevremizde ortaya çıktıkça bu teknolojinin bilgisayarların kabiliyetini, internetle birlikte nasıl genişlettiğini, fiziksel dünyaya cevap verdiğini daha fazla göreceğiz.
Weiser 1991 de bu mecmuaya yazdığı makalesinde şöyle der: “Ormanda yürürken dahi parmaklarımızın ucunda bilgisayar sisteminden fazla bilgi olacak, insanlar ağaçlar arasında dolaşıp rahatlarken bilgisayarlar bunalacak. İnsanlar onlara uyacağına, makinalar insan yaşamına adapte olacak, bilgisayar kullanmak ormanda yürüyüşe çıkmanın verdiği kadar insanlara zindelik verecek.”
Duyarlı kullanmakla RFID bilgisayarı engelleyici olmayan, günlük hayatımızın en doğal bir parçası haline getirmektedir.-Gerçekten de, doğada yapılan bir yürüyüş kadar zindelik vermektedir.
ÖNÜMÜZDEKİ TEKNİK SORUNLAR
RFID etiketleri ve okuyucuları yönlendirmeye bağımlıdır. Etiketler okuyucuya bağlı olarak yönlendirilmelidir ki antenleri bilgi alışverişinde bulunabilsin. Bu probleme çözüm mümkün olan tüm yönlere yerleştirilen okuyucu yerleşimi ile oluşturulan çoklu okuyucu sistemleri ile gelmiştir. Bu çözüm şeklinin bir kısmı okuyucu düzeninin koordinasyonu için protokoller gerektirmektedir.
RFID sinyalleri kolaylıkla engellenebilir. Kısa mesafelerde bazı malzemeler tarafından zayıflatılabilirler (en çok karşılaşılanı metalik ambalajlar) Uzun mesafelerde sinyaller nesneler tarafından engellenebilir. Araştırmacılar bu sorunu farklı anten tasarımlarıyla ve daha duyarlı okuyucu düzeni ile çözmeye çalışmaktadır.
Tanesi ortalama 20 –30 Centten RFID etiketleri halen çok maliyetlidir. Özellikle perakende sektörü ve tanesi 50 centlik bir şekerleme, 1 dolarlık bir sabun gibi düşük fiyatlı ürünler için oldukça pahalı gelmektedir. Bu nedenle düşük kar marjlı çalışan, toplu tüketime hitap eden perakende sektörü mağazaları RFID teknolojisine geçememektedir. Araştırmacılar etiket fiyatlarını önümüzdeki yıllarda tanesini 10 hatta 5 cente indirmeye çalışmaktadır. Bazı uzmanların görüşleri etiket fiyatları 1 centin altına düşmedikçe uygulamanın imkansız olduğu bunun da ancak 2015 lerde mümkün olabileceği şeklindedir.
RFID etiket ve okuyucu standartlarının farklılığı geniş anlamda uygulanmasını engellemektedir. Farklı üreticiler, değişik protokollerde farklı frekanslarda çalışan, farklı formatlarda etiketler geliştirmektedir. İdeal olanı, tek bir standardın tüm etiket ve okuyuculara uygulanabilmesidir.
Maliyet ve standardizasyon engellerinin ikisinin çözümü için ISO teşkilatında bir konsorsiyum standardizasyon için çalışmalar yapmaktadır.
İŞİN KARANLIK YÜZÜ
RFID etiketleri ve okuyucuları ile dolu bir Dünya’da ne gibi sosyal sorunlar çıkabilir? Özel hayatımız, hareketlerimizin RFID teknolojisi sayesinde takip edilmesiyle, kişisel bilgilerimizin tahmin edilmedik detaylarda erişilmesine mümkün olmasıyla tecavüze uğrayabilir mi? RFID teknolojisi hayatımıza tam olarak girmeden bu soruların cevaplarının verilmesi gerekir.
Kişisel özgürlük savunucularının en çok üzerinde durduğu konulardan bir tanesi, RFID etiketleri kredi kartı ile satın alınan ürünleri tanımakta ve kart veya mağaza bilgi sistemine kaydetmektedir. Mağazalar daha sonra bu bilgileri hangi tip kişiler ne renkte ölçülerde ve fiyatta alıyor izleyebilme olanağına kavuşmasıdır.
Diğer bir sorun ise RFID cihazları ticari faaliyetlere otomatik denetim imkanı sağlamasıdır: Tamamen etiketlenmiş bir Dünya’da zamanımızı nasıl geçiriyoruz? Nerede ne yaptık? Tespit edilmesi gayet basit bir hale gelecektir. Bu imkanların olması iş yerlerinde büyük sorunlar yaratacak, adalet sistemi, mahkemeler sistemin tuttuğu kayıtları incelemeye başlayacak, belki de bu bilgilere ne amaçla kimlerin ulaşabileceğini tanımlayan özel kanunlara gereksinim duyulacaktır. Avrupa’da bilgiyi koruma kanunu bilgisayar kayıtlarına ulaşımı sınırlamakta olup Amerika’nın da belki de böyle bir yasa çıkarması zorunlu olacaktır.
Belki de kaçınılmaz çalışan yer değişimi ile uğraşmak zorunda kalacağız. Sendikal kuruluşlar, insan gücünün yerini almaları nedeniyle RFID etiketlerine doğal olarak karşı çıkacaklardır. 2002 yılında liman işçilerinin batı kıyısında yaptığı grevin nedenlerinden bir kısmı yeni teknolojilerin bireylerin yerini alması nedeniyleydi. Bu olay belki de RFID teknolojisi nedeniyle başımıza geleceklere kısa bir göz atmak oluyordu.
Özel Yaşam Savunucuları Protesto ediyor.
RFID Teknolojisinin kişisel yaşantımızı işgal etmesi nedeniyle ilk protesto hareketleri Mart 2003 de Philips semikondüktörün 15 milyon RFID etiketinin Benetton hazır giyim şirketine üretim esnasında elbise etiketlerine takılmak üzere gönderdiğini duyulmasıyla başladı. Etiketler Dünya’da 5000 i bulan Benetton mağazalarında ve depolarındaki raflarda bulunan okuyucularla iletişim kuracaktı.
Philips’in mağaza dışında izlemenin mümkün olmadığını belirtmesine rağmen bazı endüstri uzmanları etiketlerin daha uzak mesafelerden algılanabilmesi için takviye edildiğini, Benetton harici okuyucular tarafından da okunarak şahısların farkında olmadan hükümet yetkilileri tarafından dahi izlendiğini iddia ettiler. Bunun üzerine Zincir marketler özel yaşam savunucuları adlı bir grup RFID etiketlerini sökünceye kadar tüm Dünya’da Benetton Mağazalarını boykot kararı aldı ve desteklenmesini talep etti. Bunun üzerine Benetton bir deklarasyon yayımlayarak “ RFID sistemini mağazalarında envanter takibinde kullanmadıklarını, bundan böyle de Philips’in elektronik etiketlerini hiçbir mağazalarında kullanmayacaklarını” beyan etti.
Wal-Mart ve Gilette firmaları da aynı şekilde RFID sistemi ile son tüketiciye hitap eden, ürettikleri ürünleri sokakta ve tüketicilerin evinde de izlemek niyetindeydi. Tüketicinin duyarlılığına karşı Gilette firması “Etiketlerin ürüne değil de ürün ambalajı üzerine iliştirildiğini” duyurdu
Böylece tüketici ambalajı atmakla, etiketi de evinden uzaklaştırmış olacaktı.
Bilgisayar mecmualarında yorum yazıları yazan ve aynı zamanda RFID sisteminin pratik değerini savunan Declan Mc Cullagh bir yazısında şöyle bir yorumda bulunuyordu; Bir gün hırsızlar ellerinde RFID dedektörü ile köşe bucak dolaşıp bir zaman önce içinde kıymetli eşya bulunabilecek kutuları araştırıp ona göre hırsızlık yapacakları yerler hakkında karar verebilecek, bu nedenle böyle bir olasılığın önüne geçmek için her RFID etiketine alışveriş sonrası bir nevi “etkisiz kal” emri gönderilerek etiketin öldürülmesi gerektiğini belirtti.
Massachusetts’de bulunan Teknoloji Enstitüsünde yerleşik, Bilgi teknolojileri şirketleri tarafından finanse edilen Otomatik kimlik tanımlama konsorsiyumu ve Alien teknoljileri, Matrics ve Philips’inde aralarında bulunduğu şirketler bir bilgilendirme kılavuzu yayımlayarak, tüketicilerin alışveriş sonrası kasalardan geçtikten sonra ürünler üzerindeki RFID etiketlerini “öldür” düğmeleri sayesinde etkisiz hale getirebileceklerini duyurdular.
RFID etiketlerinin tüketici ürünlerinde kullanılabilmesi için, Mc Cullagh dört gereksinime ihtiyaç duyulabileceğini söyler. Tüketici aldıkları üründe “RFID etiketi içerir” şeklinde bilgilendirilmeli ( bu ambalaj üzerine not ile veya kasalarda olabilir). Tüm elektronik etiketler görülebilir ve ambalajdan çıkarılabilir olmalı. Etiketler işlevi bittikten sonra kontrol noktalarında etkisiz hale getirilebilmeli ve mümkün olursa etiket ürüne değil de ambalajına konmalı .
Kaynak:
SCIENTIFIC AMERICAN
Yazar:
ROY WANT
Tercüme Eden:
IŞIK TANSAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder