21 Ocak 2011 Cuma

KARAYOLLARINDA KONVOY METODUYLA ARAC KULLANIMI SAYESINDE DIREKSIYON BASINDA UYUYABILECEGIZ !..

Önümüzdeki yol düz olup, otomatik sürüş sistemine uygun gözüküyordu. Volvo ilk kez Safe Road Trains for Environment ( SARTRE) olarak adlandırılan Avrupa Birliği Araştırma Projesine katılıyordu. Proje kısaca bir link sistemi sayesinde sürücülerin rahatlayıp aracın kullanımından tamamıyla soyutlanmasıydı.


Bu sistemde araçlar profesyonel bir sürücünün arkasında tıpkı bir tren vagonları gibi sıraya giriyor ve yarı otonom konvoy oluşturuluyor, böylece trafik tıkanıklığı ve yakıt tüketiminin önüne geçilmiş oluyor.







SARTRE araç grupları önde giden lider bir araç ve onu takip eden bilgisayar kontrollü, elektronik olarak birbirleriyle bağlanıp iletişim sağlayan araçlardan oluşuyor. Gruptaki her araç birbiriyle arasındaki mesafeyi, hızlarını ve yönlerini ölçer ve düzgün bir sıra halinde gitmelerini sağlarlar. Her araç kameraları sayesinde önündeki aracın pozisyonunu takip eder ve aralarındaki iletişim sayesinde hızlanma, fren yapma veya direksiyon pozisyonlarını bilgisayarlar yardımıyla düzenlerler.

Yol testi araçların öndeki lider araçla başarılı bir şekilde bağlantı kurmasını veya bağlantıyı kesmesini de kapsar. 1990 ların başında San Diego da PATH adlı bir proje test edildi. Ancak bu projede yol kenarında indüksiyon devrelerinin montajı gerekiyordu. SARTRE projesini farklı kılan, yollara ayrıca bir düzenleme yapılmasını gerektirmiyordu.

Ricordo UK Ltd. den proje koordinatörü Tom Robinson’a göre bu gelişme, bu önemli Avrupa araştırma programında önemli bir kilometre taşı teşkil etti. Araçların gruplar oluşturması, yol güvenliğini arttırıyor, yolun alan olarak daha verimli kullanımını sağlıyor, uzun yolculuklarda sürücü konforu sağlanıyor, yakıt tüketimi ve dolayısıyla CO2 emisyonu azalıyor. Projeye destek veren kuruluşların katılımıyla SARTRE, güvenli ve etkili yol konvoy teknolojisi gelişiminde elle tutulur gelişmeler sağlayacak.

Sürücülerin agresif hızlanmalarıyla gereksiz benzin tüketimi ve dolayısıyla CO2 emisyonu artmaktadır. Oluşturulan konvoy sayesinde öndeki lider araç hız belirleyip arkadaki araçların onu takip etmesiyle %20 yakıt tasarrufu ve CO2 emisyonu azalması tahmin edilmektedir. Buna ilave olarak lider aracı takip eden araç sürücüleri de birçok bakımdan rahatlayacaktır. Yola daha az dikkat verecekler, trafik tıkanıklarında yorulmayacaklar.

İçkili araba kullanımı söz konusu olduğunda ne olacak? Eğer lider araç sürücü alkollü olursa bir kaza söz konusu olduğunda birçok araç etkilenecektir. Araştırmacılar bu olumsuzluğun önüne akıllıca bir çözümle geçtiler.

Volvo’nun Alcoguard nefes analiz sistemi sayesinde sürücünün ayık olması sağlanacak ancak sürücü ayık ise sistem aracın çalışmasına izin verecektir. Sürücü mahalline konan bir kamerayla da sürücünün yüz ifadeleri takip edilecek, yola bakıp bakmadığı takip edilecektir. Ayrı bir bilgisayar programı sayesinde de gözler takip edilecek, direksiyon başında uyuması engellenecektir.

Linki tıklayınız.

http://www.youtube.com/watch?v=45IRE8W_3L8&feature=player_embedded



Projenin ilk denemeleri Volvo’nun İsveç’deki test pistlerinde yapıldı. Önümüzdeki yıl içinde de İspanya da devlet yollarında denemeler yapılması planlanıyor. Ancak, sürücülerin otomatik sürüş sisteminin güvenli olduğuna ikna olması zaman alacaktır. SARTRE, önümüzdeki on yıl içinde toplumun bu sistemi kabulleneceği ve Avrupa yollarında bu sistemle ilerleyen araç konvoylarının görülebileceği inancında.



Kaynak
DISCOVER magazine



Çeviren
Işık Tansal